0242 212 1866 nolu otel telefonundan arayarak bilgi alabilirsiniz...
Labada Beach Hotel Kemer Denize sıfır konumu mavi bayraklı plajı ve ULTRA herşey dahil konsepti ile en iyi fiyatlarla sizlere sunmaktayız. 5 GÜN 4 GECE SADECE 272 TL!!!
http://www.labadabeachkemer.com/
Hemen arayın: 0242 212 1866
Onur Baltas
Güncel Haber ve paylasım Blogu
17.03.2016
Kaya Prestige Sunshine Çeşme Erken Rezervasyon İndirimi
Çeşme Kaya Prestige Sunshine Hotel için erken rezervasyon indiriminde son gün!!! 5 Gün 4 Gece SADECE 292 TL... Çeşme denize sıfır herşey dahil tatil fırsatını kaçırmayın...
0232 424 0941 nolu otel numarasından arayarak rezervasyon yapabilirsiniz.
2.04.2013
Google Burun İle Tanımadığınız Koku Kalmasın
Arama motoru teknolojisinde koku devrimi! "Google
Burun" ile artık tanımadığınız koku kalmayacak.
Arama motoru teknolojisinde koku devrimi!
"Google Burun" ile tanıştınız mı? Artık tanımadığınız koku
kalmayacak…
Başlığı okuyup "Google Burun da nedir?" diyebilirsiniz. Aslında bu bir 1 Nisan şakası. Bu sabah Google'a girenler, ekranın altında "Yeni! Bu koku ne? ile keşfedin" uyarısını gördüler. ulaşabileceğiniz "Google Burun" sayfası, sanki Google'ın yeni bir hizmetiymiş gibi tasarlanmış. Hatta Google Burun ile ilgili bir de video hazırlanmış.
İşte "Google Nose"
Jon Whooly gibi tamamen kurgu karakterler ile yapılan sunum bir hayli eğlenceli. Mutlaka izleyin
Başlığı okuyup "Google Burun da nedir?" diyebilirsiniz. Aslında bu bir 1 Nisan şakası. Bu sabah Google'a girenler, ekranın altında "Yeni! Bu koku ne? ile keşfedin" uyarısını gördüler. ulaşabileceğiniz "Google Burun" sayfası, sanki Google'ın yeni bir hizmetiymiş gibi tasarlanmış. Hatta Google Burun ile ilgili bir de video hazırlanmış.
İşte "Google Nose"
Jon Whooly gibi tamamen kurgu karakterler ile yapılan sunum bir hayli eğlenceli. Mutlaka izleyin
Etiketler:
google,
google burun,
google burunu,
google nose
1.04.2013
Katliam Günü 1 Nisan Günü Olarak Kutlanıyor Ne acı
'Katliam Günü 1 Nisan Günü Olarak Kutlanıyor Ne acı !'
Yıllardır 1 Nisan günü tüm kültürler tarafından uygulanan ve "Nisan 1 Şakası" olarak bilinen olayın hikayesinin şöyle olduğu iddia edilmektedir:
1 Nisan veya Nisan 1 Nedir?
"15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.
En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil 'Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım' der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler.
Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar 'Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz' dediklerinde Haçlı ordusu komutanı 'Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur' diye cevap verir ve bütün Müslümanlar orada şehit edilir.
İşte o gün bugündür 1 Nisan Hristiyanlar arasında 'Hile Günü' olarak kutlanmaktadır.
Maalesef halkımız arasında da yaygınlaşmış, yüzlerce, binlerce müslümanın katliam günü olan 1 Nisan'lar, bir şaka günü olarak kutlanmaktadır.
12.03.2013
Google Konuşan Ayakkabıyı Tanıttı
Google, SXSW da ilginç bir projelerinden birisi olan konuşan ayakkabıyı görücüye çıkardı.
Google’ın çok konuşulan Google Glass’ı bir yana şirket ilginç bir projesi olan “Konuşan Ayakkabı”yı SXSW’da ziyaretçilere sundu. Bu yaratıcı projenin yakın zamanda piyasaya çıkma gibi bir şansının olduğunu söylemek pek mümkün değil ancak bir çift Adidas’a yapılan modifikasyon ile ayakkabılara jiroskop, ivme ölçer, basınç sensörü, dil kısmına ise bir mikrofon yerleştirilmiş.
Bu özelliklere sahip Konuşan Ayakkabı’nın olayına ne derseniz, ayakkabılar sizin hareketlerinizi temel alarak size geri bildirimlerde bulunuyor. Kendi kişiliği bulunan ayakkabılar Bluetooth üzerinden Android cihazınızla iletişime geçiyor ve çeşitli ifadelerde bulunuyor.
Ayakkabıyı merak edenler videosu na aşağıda ki linkten ulaşabilirler.
28.02.2013
Google Glass Geliyor
Google Glass Adım Adım Geliyor!
Geçtiğimiz aylarda videoları ile karşımıza çıkan "yok artık daha neler"
dediğimiz ve gerçeklikten biraz uzak olduğunu düşündüğümüz Google Glass piyasaya çıkmaya adım
adım yaklaşıyor.
Küçüklüğümüzden beri bilim kurgu
filmlerinde görmeye alıştığımız teknolojiler hayatımıza girmeye başladı.
Elektrikli arabalar, dokunmatik ekranlar ve bir çok şey daha hergün hayatımızın
içinde. İşte Google Glass da bu ürünlerden biri. 2012 de tanıtımı yapılan ve
geliştiriciler tarafından üzerinde bir çok işlem yapılan ürün son rötuşlarının yapılmasını
bekliyor gibi.
Google ürünün tanıtımı için ürünün web sitesini de Google Glas Web Site yayına aldı. Web sitesinde ve
videolarında gördüğümüz kadarıyla şimdilik video kaydı, fotoğraf çekmek, yazılı
mesaj (e-mail, sms) göndermek, Google Hangout yapmak, bulunduğunuz yer için
adres veya yön tarifi almak veya sesli bir komut ile size dil çevirisi
yapmasını istemek gibi fonksiyonlar mevcut. Bunlar için tek yapmanız gereken
"Ok Glass" sözcüklerinin ağzınızdan çıkması.
İsterseniz özel camlarını takarak güneş gözlüğü olarak ta kullanabiliyorsunuz.
Ne kadar Türkçe komutlar söylenebilir veya uygulanabilir tartışma konusu ama
birbirinden şık renk seçenekleri ve ilginç görüntüsü ile raflardaki yerini
almasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Web sitesi üzerinde dikkat çeken bir bölüm var. Google Glass'ın ilk sahipleri
olmak için kıyasıya bir yarış içine davet ediliyorsunuz. En Parlak fikre sahip
olan kişiler Google Glass ile tanışma ve ona sahip olma hakkı kazanacaklar.
Peki katılmak için ne yapmak lazım ? Tek yapmanız gerken 27 Şubat 2013 tarihine
kadar Linkten başvurunuzu yapmak ardından da
#ifihadglass hastag ile Twitter ve Google+ ile Google Glass'ının olsaydı onunla
neler yapardınız fikirlerinizi paylaşmak. Not :Eğer New York, San Francisco
veya Los Angeles şehirlerinde değilseniz çok şanslı sayılmazsınız. Çünkü sadece
bu şehirlerde olanlar bu fırsattan yararlanabilecekler.
25.02.2013
Nil Erkoçlar Erkek Oldu
Herkesin kendi tercihi bişey diyemeyiz ama Allah akıl fikir versin diyeyim.
Nil yok artık Rüzgar Var!
Emret Komutanım dizisi ile tanınmış olan
oyuncu Nil Erkoçlar'ın ameliyat olup cinsiyet değiştirdiği iddia edilmişti ve
işte gerçek yani Rüzgar ortaya çıktı.
Bu şaşırtan iddiayı
Twitter'da ortaya ilk atan ise tabii ki Erol Köse olmuştu. Hızla yayılan
iddialar üzerine Nil Erkoçlar, bu konuda konuşmak istemezken ilk açıklama genç
oyuncunun kardeşi Nur Erkoçlar'dan gelmişti ve bu haberleri yalanlamıştı. Nil
Erkoçlar sonunda tüm iddialara ortaya çıkarak tüm samimiyetiyle cevap verdi.
İşte Ayşe Arman ile gerçekleştirdiği röportajın bir kısmı:
Nil
olarak var olduğum müddetçe ben bir yalandım
26 yaşında. Oyunculuğa
10 yaşında reklam filmleriyle başlıyor, 15 yaşında Molped reklamında oynuyor,
sonra dizi oyunculuğuna geçiyor. Sadece yetenekli değil, çok da güzel bir
kadın. Fıstık gibi. İşte aynı Nil, şu anda karşımda erkek olarak duruyor. 3
hafta önce, ameliyatla erkek olmuş. Gazetelerde çıkan haberler doğruymuş.Fakat
sadece bedeni değil erkek olan.Karşımdaki erkek, yeni adıyla Rüzgar, gerçekten
bir erkek.Bütün enerjisi, verdiği his, beden hareketleri, konuşması, sesi,
mimikleri…İnsan hayret ediyor.Kollarındaki dövmeler, oturması, kalkması,
yürüyüşü… Ve göğsü dümdüz. Memeleri yok edilmiş. Bacağından da erkek cinsel
organı yapılmış.20’li yaşlarında yakışıklı, alımlı bir erkek.Her şeyiyle erkek,
güzel bir erkek.Kadınken de güzelmiş o ayrı.Ve o güzel kadın bedeni, 26 yıl
boyunca içinde bir erkeği gizlemiş.Hatta hapsetmiş. Ve sonunda Rüzgar Erkoçlar,
kendi özbenliğine kavuşmuş. Hakkında çıkan haberlerin aslını, birinci ağızdan
duymanız için bana aşağıdaki röportajı verdi, yoksa konuşmaya, ortalığa çıkmaya
niyeti yok…Büyük mücadeleler vermiş bu genç adama şans diliyorum. Ben onu çok
sevdim. Yolu açık olsun.
İşte Nil Erkoçlar'ın kendi yayınladığı röportaj:
Farklı
olduğunu hissettiğinde kaç yaşındaydın?
- 5 ya da 6…
Neydi
peki farklılık?
-
Görüntüm kızdı ama diğer kız çocukları gibi değildim. Barbie’lerle, bebeklerle
oynamıyordum. Aklım fikrim erkek oyunlarındaydı. Evcilik oynanacaksa da ben
mutlaka baba olacaktım. Sonra futbol oynamayı seviyordum. İyi de oynuyordum.
Mahallede takıldığım çocukların hepsi erkekti. Farklıydım işte. Tam adını
koyamıyorsun ama içinde hissediyorsun. 14’üme geldiğimde anladım ki, ben kız
filan değilim, basbayağı erkeğim.
Ailen?
-
Bana çok destek oluyorlar, hep oldular. Ama onların da yaşananları kabul
etmeleri kolay olmadı. Ben ortanca çocuğum. Bir ablam, bir de kız kardeşim var.
Bizimkiler benim erkek olmamı çok istemişler. Ama kız doğmuşum. Biyolojik
olarak tabii!
Küçüklüğünde
etek, elbise giydirilince rahatsız oluyor muydun?
-
Hem de nasıl. 10 yaşında filandım, bir çocuk markasının erkek reyonundan şort
veya tişört aldı annem, daha doğrusu ben seçtim, o da itiraz etmedi. Dünyalar
benim oldu! İçinde kendimi en rahat hissettiğim giysilerimdi. Saçlarımı, Amerikan
tıraşı kestirince de kendimi çok beğenmiştim. O halimle bir akrabamızın
düğününde kızlar tuvaletine girecektim, orada çalışan biri, “Oraya giremezsin!
Erkeklere girmen gerekiyor” demişti de ne kadar mutlu olmuştum. İçimde bitmeyen
bir savaş vardı, ruhumla bedenim arasında...
Peki
içindeki bu savaşı birilerine anlatabildin mi?
-
Hayır. Çok uzun süre kendi içimde yaşadım. Zaten konduramıyorsun da kız gibi
hissetmiyorum ama hissettiğim şeyin tam adını da koyamıyorum. Ergenlikte duvara
tosladım. Çünkü fark ettim ki, kızlardan hoşlanıyorum. Tıpkı bir erkek gibi.
Ama bir kadın bedeni içindeyim. Bu korkunç bir şey! İmalat hatası. Kadınları
beğeniyorsun, onlardan heyecan duyuyorsun ama senin ambalajın da kadın. Üstelik
güzel bir kadın. Fakat eşcinsel değilsin. Ben lezbiyen olmadığımı biliyordum.
Hep doğuştan bana verilmiş o biyolojik bedenden kurtulmak istedim. Onu kırıp
çıkmak, özgürlüğe kavuşmak istedim…
Peki
regl olduğunda ne hissettin?
-
Çok geç regl oldum. Lise sondum. Zaten kız bedenimdeki her şey çok geç gelişti.
Memelerim de geç çıktı.
“Daha
zayıf olayım, kadınsı kıvrımlarım olmasın” gibi düşüncelerin…
- Yok, zaten zayıftım.
Çok fazla ‘kadın formu’nda değildim.
Peki
ruhsal olarak ne tür değişimler yaşıyordun?
- Hapishanede
gibiydim. İçinden kıstırıldığım bedenden sürekli çıkmak, kurtulmak istiyordum.
Bedenim kadındı, ruhum erkek. Ve nasıl yaparım da bedenimi ruhumla
özdeşleştirebilirim diye uğraşıyordum. Sırf ruhsal tatmin için gidip erkek
dükkânlarından alışveriş yapıyordum ama o da kesmiyordu. Hep bir şeyler eksik
kalıyordu.
Lisede
filan hiç zorluk yaşamadın mı?
- Yaşamaz mıyım,
yaşadım ama hep içimde. Diğer kız arkadaşlarım nasılsa, ben de öyleydim
görünüşte, hep etek giymek zorundaydım. Öyle görünmez listeler var, kadınsan
şunları şunları yapacaksın, erkeksen bunları, bunları. Ben hep “Başkaları ne
der?” düzenine göre hayatımı sürdürdüm.
Şu
an karşımda bir erkek duruyor. Ama google’daki fotoğraflarına baktığımda da çok
güzel bir kadın…
- Bu benim hem ödülüm
hem lanetim. Bu dünyaya kadın bedeninde gelmişim, üstelik güzel bir kadının
bedeninde. Güzellik tuhaf bir şeytan tüyü. Küçüklüğümden beri, “Ne güzel bir
kızsın sen!” laflarıyla büyüdüm. Güzel olmak karşılıksız sevilmemi sağlıyordu.
Beni hiç tanımayan insanlar sırf şirin, tatlı, güzel buldukları için benimle
ilgileniyorlardı. E bu da kimsenin kolay kolay vazgeçebileceği bir şey değil,
hepimiz sevilmek istiyoruz. Ama ne yazık ki, kendimi bir gün olsun kadın gibi
hissedemedim.
19.02.2013
Dokunmatik ChromeBook İnternette
Kendi
mühendislerinin geliştirdiği ‘Chromebook’ bilgisayarının videosu internete
sızdı.
Google’ın
kendi mühendisleri tarafından geliştirdiği dokunmatik ‘Chromebook’
bilgisayarının videosu internete sızdı. Videonun, Google’ın çalıştığı bir
ajansın sayfasından alındığı belirtilirken, Google’ın proje ortağı, ‘Çinli
hacker’ların sunucularına saldırdığını ve soruşturma başlatıldığını’ belirtti.
Apple’a
rakip olacak en son teknoloji bir ultrabook üzerinde çalıştığı bilinen Google,
beklenmedik gelişmelerle karşı karşıya. Google’ın birçok firmayla işbirliği
yaparak geliştirdiği bilinen ‘Chromebook’ projesi, beklenmedik şekilde
internete sızdı. Videonun internete nasıl düştüğü kesin olmadığı gibi,
videodaki bilgiler, Google’ın ‘Chromebook’u kendi mühendisleri tarafından
geliştirdiği’ izlenimi verdi.
The Verge
sitesinin haberine göre, ‘Chromebook Pixel’ adını taşıyan bilgisayar, 2560×1700
ekran çözünürlüğüyle Apple’ın Retina MacBook’u ile eşdeğer bir görüntü kalitesi
sunmayı amaçlıyor. Dokumatik ekran özelliğiyle öne çıkmayı hedefleyen
bilgisayarın internete sızan videosunda, anlatım yapan kişi, “Daha fazla piksel
ekledikçe, dünya daha da güzelleşiyor” ifadesini kullanıyor.
VİDEO
SIZINTISI KİMİN İŞİ?
Google’ın
gizli denilebilecek projesi hakkında dün yaşanan sızıntı, kafalarda soru
işareti doğurmuş durumda. Ancak videonun sızdırıldığı sayfanın, küresel görsel
kılavuzluk ajansı Slinky.me’nin sitesinden yapıldığına kesin gözüyle bakılıyor.
Şirketin sayfasında, ‘müşterileri arasında Google’ın da bulunduğu’ ifade
ediliyor.
Sızıntının
ardından Google + sayfasında açıklama yapan Slinky yazılım mimarı Victor Koch,
“sunucularının hacker saldırısına uğradığını, saldırının Çin’den yapıldığını ve
soruşturma başlattıklarını” belirtti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)